kuhn-olağan bilimin yapısı bulmaca çözmeye benzer

OLAĞAN BİLİMİN incelediği alanlar dardır.bu da bir görüş darlığına neden olur.ama öte yandan bunlar bilimin gelişmesi için zorunludur.dar alan,görüş darlığı ,paradigmayı dışa daha kapalı hale getirip araştırmacıları her hangi bir konuda akla gelmyecek denli derinlemesine,ayrıntılı incelemeler, araştırmalar yapmaya zorlayacaktır.ayrıca olağan bilimin ,bu kısıtlamaları ,paradigma işlerliğini kaybettiği anda gevşetmeye yarayan bir düzeneği vardır.bu andan itibaren araştırmacılar başka türlü davranır.
kuhn a göre olgusal bilimsel araştırma için üç olağan merkez vardır.


birincisi,paradigmanın şeylerin doğasının özellikle anlamlılığını gösteren olgular öbeğidir.


ikinci olarak ,olgusal belirlemelerin alışılmış ama daha küçük bir öbeği, paradigma kuramının öndeyişleriyle doğrudan karşılaştırılabilir olgulara yönelmiştir.


deney ve gözlemlere ilişkin üçüncü bir öbeklei olağan bilimin olgu toplama etkinlikleri tamamlanır.


Olağan bilimin kuramsal sorunlarına bakıldığında, bunlaın da deney-gözlem hakkında sorunlara benzer biçimde öbeklendirildiği görülür.olağan kurmasal çalışmanın bir kısmı eldeki kuramın aslında değerli olAn varsayımlarından oluşur.temel araştırmacılar UYGULAMA çalışmalarını mühendis ve teknisyenlere bırakmak gereken angaryalar olarak görür.bu çalışmaların gösterdiği, pardigmanın yeni bir uygulamasını göstermek ya da daha önce ki bir uygulamanın kesinlik derecesini artırmaktır.bir kuram ile doğa arasındaki çakışma noktaların geliştirilirken karşılaşılan önemli güclükler böylesi çalışmalar sonucu ortaya çıkar.
araştırmacılar için olağan sonuçlar, araştırmada elde edilen sonuçlar anlamlıdır.çünkü böylelikle araştırmacılar paradigmanın uygulanabildiği alana, kesinliğe eklemeler yaparlar.sonucun ne olacağı en ince ayrıntısına kadar bilinse bile, bu sonuca nasıl varılacağı belirsizdir.dolaysıyla da olağan araştırma sorunu bir sonuca vardırmak,bekleneni yeni bir biçimde başarmak demektir.
bu her türlü karmaşık,araçsal,kavramsal matematiksel bulmacayı çözmeyi gerektirir.
Başarılı kişi kendini uzman bir bulmaca çözücü olarak kanıtlar.
bulmacaya meydan okuma da onu araştırma yapmaya sürükleyen en önemli etkendir.