" DETERMİNİZM KAOS MU ? yoksa Belirsizliğin ZAFERİ Mİ ?

1930 lu yıllarda fizikçiler,bilim felsefesine katkıda bulundular.
EINSTEIN izafiyet teorisinin felsefei temelleri üzerine düşünceleri,nicemsel mekaniğin kurucuları arasında sert tartışmalar,MAX PLANCK ın, NIELS BOHR ,WERNER HEISENBERGER ,ERWIN SCHRÖDINGER yanı sıra LOUIS BROGLIE kitapalrıda en yaratıcı bilimsel felsefi güçlerini ortaya çıkarmıştı...

Molüküler biyolojide kuantum teorisinin izlenmesi, biyo teknolojinin genetik mühendislik uygulamarı araştırmacıların bilimsel felsefeye ilgisini artırdı.

NOBEL Kimya ödülü ilya prigogine nin filozof isabelle strengers le birlikte yazdığu "yeni ittifak" adlı kitap bu tarz düşüncenin sembolik örneğidir.

NOBEL tıp ödül sahibi gerald edelman ın BİLİNCİN BİYOLOJİSİ kitabı yalnızca bilim insanlarının kendi yönetmleri üzerine düşünmelerinin , felsefenin yapcı bir anlamda yenilenmesini gündeme getirdi.

1- DÜŞÜNCENİN BEYİN İLE İLİŞKİSİ NEDİR?
2-GELİŞME VE EVRİM ARASINDA Kİ İLİŞKİ NEDİR?
3-BİREY OLUŞ İLE SIRALI OLUŞ ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDİR?
4-GENETİK DETERMİNİZMİ NASIL DÜŞÜNMELİYİZ?

Bu alanda kimse töeoriyi denyimden,denyimi de tıbbi ve endüstriyel gelişmelerden ayıramaz.

1968 yılında fields madalya sahibi fransız matematikçi rene thom fransa da tüm bilimler akademisini  ayağa kaldıran soruyu ortaya attı" DETERMİNİZM KAOS MU ? YOKSA BELİRSİZLİĞİN ZAFERİ Mİ ?